Kandel, Sanatta ve Beyin Bliminde İndirgemecilik kitabına şu sözlerle başlar: ”Daha sonra romancı da olan moleküler fizikçi C.P. Snow 1959’da, Batı fikir âleminin iki kültüre bölündüğünü ilan etti: Evrenin fiziksel doğasıyla ilgilenen bilim kültürü ve insan deneyiminin doğasıyla ilgilenen beşeri bilimler kültürü. İki kültürde de yaşayıp deneyimler edinen Snow, bu bölünmenin doğma sebebini birbirlerinin yöntemlerini, hedeflerini anlamamalarına yoruyordu. İnsanlığın bilgisini ilerletmek, insan toplumuna faydalı olmak için, diyordu, bilim insanları da beşeri bilimciler de iki kültür arasındaki uçurumu daraltmanın yollarını bulmak zorundadır. Snow’un Cambridge Üniversitesi’nin itibarlı Robert Rede Seminerleri’nde dile getirdiği tespitler o zamandan beri bu işin nasıl başarılacağına ilişkin kayda değer tartışmalar tetikledi.”
Gerçekten de hakikat arayışının Newton devriminden beri bir çeşit yozlaşma sürecine girdiğini söylemek mümkün. Bunun sebebinin Kandel’in bahsettiği iki tarafın birbirlerinin yöntemlerini anlamaması, hatta ekleyecek olursam kendi taraflarına karşı fanatikleşmeye başlamaları olduğunu düşünüyorum. Zihninin operasyonelleştirilmesinden çekindiği için radikal bir skeptisizme başvurarak fizikalizm ile mücadele eden ”armchair philosopher”lardan tutun felsefenin öldüğünü savunan bilim insanlarına kadar bu mücadele devam etmekte. Bu sitenin amacı ise bu argüman ve bilgi kaosu içinden objektif ve rasyonel olanları seçip zihin felsefesi ve bilişsel psikoloji üzerine yoğunlaşmak, bu kaynakları şahsi fikirlerim ile paylaşıp okuyucuya sunmaktır.
